Gaziantep ekonomisine, can katan, binlerce makine ve ekipmanıyla, onbinlerce çalışanına, aş iş veren bir sektör, Gaziantep Halıcılık Sektörü. Zeki, çalışkan, her türlü mal varlığını, maddiyatını, işine adayarak, yurt ekonomisine önemli katkılar sağlayan, bu mümtaz insanlar, her türlü özveriyi kullanarak, Türkiye genelinde, makine halısında, toplam üretimin % 80 nini üreterek, haklı şöhretlerinin sahibi olmuşlardır. Bu zamanda, bu ekonomik kriz içerisinde, cömertlikte neyin nesi, nereden çıktı diyeceksiniz. Sizlere hak veriyorum ama bu cömertlik değil mi bizleri, bu dar boğazlara, ekonomik sıkıntılara sokan sebepler. Tüm Gaziantepli, sanayici, tüccar, esnaf, ürettiği her mamülü, ürünü dış pazarlara satmaktan gurur duyar. Bu duygu talepler yoğunlaştıkça daha yükselir. Bu duygu içerisinde, sanayici, tüccar, esnaf yatırım hazzının zirvesine ulaşır. Gaziantep'te halı sanayi işverenleri, genelde çekirdekten yetme tabiriyle, babadan,dededen gelen bir mesleğin, oğul ve torunlar tarafından, en yücelere, zirvelere taşınabilmesinden ibarettir. Bu ruh öyle mucizeler yaratır ki, izleyenlerin dudakları çatlar, o oğul ki kendine işin temelini hazırlayan babanın, yıllar sonra iptidai bir şekilde, halı üreten tezgahların, defini, tarağını, mekiğini, ninesinin, anasının kullandığı, çıkrığını, nerziğini, terdeğini kutsal birer anı olarak saklayıp, nerelerden nereye nasıl gelindiğinin muhasebesini yaparak, bu günkü teknolojinin zirvesine ulaşabilmektedirler. Gaziantep halı sanayicilerine bir de mucittirler denilse, yeri vardır. Çünkü bunların içerisinde, o kadar çok saygın dahi ustalar var ki, bunlar kendi makinelerini sıfırdan yeniden yapabilecek kapasiteye sahiptirler. Bu saygın insanlar, halılarında kullanılan motif ve desenleri de kendileri çizecek, ince ruha sahiptirler. Gaziantep halı sektöründe, o kadar çok makine ve ekipman parkları tesis edilmiş ki, bunların içerisinde , az verimli, orta verimli ve süper verimli diyebileceğimiz tarzda, tesis edilen bu makinalarda çeşitli renk ve desenlerde, binlerce halı üretilerek satışa sunulmaktadır. Yıllar önce ekonominin şikayetsiz olduğu dönemlerde, taşra müşterisine, geleneksel Gaziantep misafirperverliği içerisinde bir yaklaşımla, satışı yapılan bu halıların, gerek fiyatlarında gerekse ödeme koşullarında çok esnek bir tavırla, bu taşra müşterilerine azami kolaylıklar sağlanırdı. Bu kolaylıklar o kadar çok genişletildi ki sormayın. Bir verdin iki dediler, iki verdin dört dediler. Tabi bu istekler hep taşra tüccarı lehine olan istekler. Vade farkı yok, fiyat farkı yok, eğer müşteri biraz dürüst ve efendi ise koparamayacağı avantaj yoktur. Sanayici ise işin akışı durmasın diye bu tür talepleri kabulleniyor. Tabi ki kar marjı düşüyor, nakit akışı daralıyor, bu durum karşısında elde biriken kağıtlar, ne işçiliğe ne vergiye ne de malzemeyi uygun almaya müsait olmuyor. Tüm Anadolu , taşra müşterisi bu tür bir alışverişten öyle memnun ki. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir ürünü, en ucuza, en uzun bir vadeye alabilmesi mümkün değildir. Taşra müşterisi aslında, günümüz ekonomisinin gerekimleri doğrultusunda, disipline edilse, dünya satış teknik ve prensipleri uygulansa, bu tür kendi lehine olan istekleri sunamayacaktır ve gerektiğinde peşin alışveriş yapma gücüne de sahiptirler, lakin Gaziantepli halı sanayi ve iş adamlarının bu geleneksel cömertliği karşısında daima taşra tüccarı lehine satışlar yapılmaktadır. Taşra tüccarı, bu durumu öylesine istismar etmiş ki, bunun adına ne ticaret denir ne de alışveriş. İşimiz icabı gezdiğimiz Anadolu'da, taşra tüccarları ile görüşmelerimizde, Gaziantep halı sanayi ve tüccarlarına, şükran ifade etmektedirler. "Şu gördüğünüz iş hanı var ya ! " diyor ve ekliyor, " bu binayı Gaziantep'ten peşin fiyatına, uzun vade ile aldığım halıların kârından yaptım" diyor. Bir başka tüccar " bu apartmanı Gaziantep halısının kârından yaptım " diyor. Bir başkası şehirler arasında, yük ve yolsu taşıyan kamyon ve otobüslerinin bedellerini Gaziantep halısının kârından ödedim diyebiliyor. Velhasıl oğlan everene, kız gelin edene, dam duvar sahibi olmak isteyene, taşra tüccarının gerektiğinde, nakit sıkışıklarının giderilebilmesinde, ne bankaya ne eşe dosta, hiç birine sığınmaya gerek kalmadan, atla gel Gazianteb'e, beğen beğendiğin miktarda halıyı, at imzayı uzun vadeye, götür dilediğin yerde sat, kullan krediyi. Bu tür bir ticaretle, zenginliğimizin, öz kaynağımızın, kurnazca el değiştirmesinin farkında değiliz. Her ne kadar da müşteriye halı satıyorsak da, bu masun istekler doğrultusunda, bu cömertliğimizi, taşra tüccarı istismar etmektedir. Bir taşra tüccarı düşünelim, bir bankadan yüz milyon lira kredi alabilmesi için gerekli bürokrasiyi aşmaya üşenirken, Gaziantep halı sektöründen milyarlarca değeri bulan halıları hemen alıp gidebilmektedir ve bu değerleri sermaye yaparak, özgürce her sahada kullanabilmektedir, hatta ve hatta vadesi gelen ödemelerin dahi masum istekler doğrultusunda vadesi uzatılmaktadır. Geçenlerde konuşulan bir espri, bu tür satışlardaki haklı itirafları doğrulamaktadır. Hikaye bu ya taşra tüccarının birisi komşusu Mehmet Efendiye borçludur. Mehmet Efendi borcunu ister. Mehmet Efendi üstüme fazla gelme der, eğer fazla sıkıştıracaksan bana yüz milyon daha ver, sana borcumu kolay öderim der. Mehmet Efendi nasıl kolay ödeyeceğini sorar, o da, bu yüz milyonu yol masrafı yaparak Gazianteb'e gider sana önemli halı alır getirir, onları borcuma karşılık takas edersin der ve Mehmet Efendi bir başka komşuyu kefil alarak istenilen yol masrafını verir. Bir kaç gün sonra Gaziantep'ten getirilen önemli miktardaki halıları borcuna karşılık alıverir. Buna benzer hadise ve hikayeleri her tarafta duymak, dinlemek mümkün. Tek çıkış yolumuz, Dünya satış stratejilerini uygulamaya koymamız olacaktır. Geleneksel Gaziantep cömertliği, misafirperverliği, maalesef günümüz ekonomisinde geçerli olmayışı, bizlerin yıllarca el emeği alın teri varlığımız, öz kaynağımız, başkalarına kurnazca masum istekler doğrultusunda sunulunca, zenginliğimiz el değiştirmiştir. Duçar olduğumuz bu günkü ekonomik sıkıntılar, bu tür uygulamalarımızdandır. Gaziantep halı sektörü, sanki halı sektörü değil, taşra tüccarı için "HALI BANK" adıyla anılmaktadır. Yeniden çağa uygun, Dünya standartları içerisinde, verimli üretim, verimli kazanç kaynaklarına kavuşmak dileğiyle.
Dünyada Yalnız Gazianteb'e Özgü Bir Sektör, Halıcılık Sektörü "
